Hatay'daki saldırıyı değerlendiren Başbakan, Anneler Günü'nün büyük buruklukla kutlandığını kaydetti. Başbakan Erdoğan, Hatay'daki saldırının Türkiye'yi Suriye batağına çekme amacı taşıdığını kaydetti, "Bu tuzağa düşmeyeceğiz" dedi.
Başbakan Erdoğan özelte şöyle konuştu:
Reyhanlı saldırısı
Bugün bir anneler gününü daha burukluk içinde idrak ediyoruz. Dün Reyhanlı'da 46 kardeşimizi kaybettik. 19'u ağır olmak üzere 55 kardeşimiz de halen hastanede tedavi altında. İlk andan itibaren gerek başbakan yardımcım, gerek içişleri bakanım, adalet bakanım, sağlık bakanım, milletvekili arkadaşlarım orada bulundular. Tüm imkanlarımızla bölgedeki çalışmaları yoğunlaştırdık, gerekli talimatları verdik.
Bu olay nedeniyle bugünkü programı sadece anma programı olarak yapmaya karar verdik. Ve ben huzurlarınızda Ebru Gündeş'e de anlayışı için teşekkür ediyorum.
Yakınlarını kaybeden annelerin ve tüm kardeşlerimizin acısını en az onlar kadar yüreğimizde hissediyoruz. Hep birlikte bu acıyı aşacak, böyle acıların yaşanmasının da önüne geçeceğiz.
Türkiye'nin sabrı test ediliyor
Gerek Reyhanlı'daki saldırılar, gerek Suriye meselesi, gerekse de süreç konusunda çok samimi olarak sizlerle bir şeyleri paylaşmak istiyorum. Bizi Suriye'deki bataklığa çekmeye çalışan her provokasyona karşı son derece soğukkanlı olmak zorundayız. Büyük devlet, hadiseler karşısında soğukkanlı davranan, aklı selimle hareket eden devlettir. Türkiye'nin sabrı ve soğukkalnlılığı test ediliyor. Türkiye bu tür provokasyonlarla adeta kirli bir senaryonun içine çekilmek isteniyor. Özellikle Hatay'da birtakım hassasiyetleri kaşıyarak fitne çıkarmak istiyorlar. Biz bundan sonra da serinkanlılığımızı muhafaza edeceğiz ve tuzağa düşmeyeceğiz.
Suriye'deki mesele AK Parti'nin, Tayyip Erdoğan'ın meselesi değil, Türkiye'nin meselesidir, milletimizin meselesidir. Düşürülen uçak AK Parti'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin uçağıdır. Şehit edilen polisler ve memurlar AK Parti'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin polisleri ve memurlarıdır. Alçakça katledilen masumlar Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarıdır. Bu tür alçakça saldırıların ardından adeta suçluyu korurcasına hükümetin dış politikasını hedef almak tam anlamıyla fırsatçılıktır ve Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürmektir.
Bugün bir olmak, beraber olmak, tüm dünyaya birlik fotoğrafı sunmak zorundayız. Bugün ben demiştim diye ortalıkta böbürlenme günü değildir. Bugün ben söylemiştim diyerek suçlama, içeriden suçlu arama günü değildir. Daha cenazeleri kaldırmadan suçluları koruyarak, meseleyi siyasi bir rant meselesi haline getirmek en hafif tabiriyle ahlaksızlıktır.
Buna izin vermeyeceğiz
Bu saldırıların amacı en başta milletimin fertleri arasında nifak oluşturmaktır, milletimin zihninde soru işaretleri oluşturmaktır. Buna izin vermeyeceğiz. Terörün ve Türkiye düşmanlarının, Türkiye'nin birlik fotoğrafına zarar vermelerine asla müsaade etmeyeceğiz.
Birilerinin Şam'daki canilerle gönül bağı olabilir. Birilerinin terör örgütleriyle muhabbeti olabilir, birilerinin mezhep çatışmasına ellerinde körükle gitme niyeti de olabilir. Ama biz buna izin vermeyeceğiz.
Buradan Reyhanlı'daki, Hatay'daki kardeşlerime, 76 milyon kardeşime sesleniyorum; lütfen tahriklere karşı dikkatli olun. Lütfen milletin fertlerini birbirine hasım etmeye çalışanlara karşı, aramıza nifak sokmaya çalışanlara karşı dikkatli olun.
Biz bu saldırganları, bu Türkiye düşmanlarını, Türkiye üzerine kirli hesapları olan bu alçakları asla sevindirmeyeceğiz. Bunların, Türkiye içindeki ellerini ovuşturarak, oh oldu diye fırsat kollayanlarını da sevindirmeyeceğiz. Birbirimize daha fazla kenetlenecek; bir olacak, iri olacak ve evvel Allah diri olacağız.
Suriye kaynaklı saldırıları Türkiye'nin Suriye politikasıyla bağdaştırmak sorumsuzluktur. Türkiye Suriye'de yaşananlara tepkisiz kalsaydı da bu saldırılar yine gerçekleşecekti. Çünkü bu saldırılar Suriye politikamıza yönelik değil, bölgede güçlenen, büyüyen Türkiye'ye yönelik saldırılardır.
Kaynak: http://siyaset.milliyet.com.tr/basbakan-erdogan-bu-tuzaga/siyaset/detay/1707465/default.htm
YORUM EKLE