SAVRUK ŞELALERİ SAVRULUP GİTMESİN NOLUR...
Kahramanmaraş'ın doğa hazinelerinden biri olan Kısık Kanyonu bugün yapılmakta olan barajlarla yok olmaya doğru gidiyor... Yetkililerden bu güzelliklere sahip çıkmasını bekliyoruz...
Sayın İl Kültür Müdürümüz Seydi Küçükdağlı hocam ne olur el atın yok olmasın bu güzelliklerimiz... Sayın Milletvekillerimiz Mahir Ünal, Nevzat Pakdil, Sıtkı Güvenç, Yıldırım Ramazanoğlu ve bir kültür adamının kızı olan Sayın Sevde Bayazıt Hanımefendi, Belediye Başkanımız Mustafa Poyraz Bey size sesleniyorum, Sayın Valimiz Şükrü Karatepe sizler bu yokoluşa engel olabilirsiniz... Atılan dinamitlerle bu bölgedeki bu fotoğrafları belki de bir daha göremeyeceğiz... Ne olur zaman geçmeden el atıverin bu muhteşem güzelliğimize...
Kısık Kanyonu ve Savruk Mağarasını bilmeyenlerimiz için anlatayım efendim. Kahramanmaraş-Elbistan sınırı yakınlarında, Zeytin kaplıcalarını geçtikten hemen sonra kilometrelerce uzayan Kısık Kanyonunu görmeniz mümkün. Elbistan Pınarbaşı'nda doğup Adana'nın Ceyhan ilçesinde denize dökülen Ceyhan nehri Berit ve Engizek dağlarını parçalarcasına yoluna devam ederken Kanyon'da yürümek, doğanın el değmemiş güzelliklerini ve kayaların heybetini biraz ürküntüyle ama daha çok hayranlıkla seyretmek neredeyse büyüleyici bir etki bırakıyor insanın üzerinde. Çam ağaçlarının kokusu, Keven otlarının görüntüsü ve Ceyhan nehrinin sesi size yoldaşlık ederken yolun sonunda muhteşem bir güzellik karşılıyor sizi: Savruk Mağarası.
Savruk (Savran ve Sarıkız diye de tanınıyor) Mağarası, Süleymanlı Ilıca Kasabası, Beşen Eleman Mezrası, Karamanlı Köyü ve Hacınınoğlu Köyü yerleşim yerlerinin arasında bulunuyor. Ilıca kasabasından yukarı doğru çıktıktan sonra Kertmen köyüne ulaşıp daha sonra Ceyhan kıyısındaki Hacınınoğlu köyüne uğrarsınız. Köyün biraz daha ilerisine kadar araçlarla devam edersiniz. Araç yolunun bittiği noktadan yaya devam etmek gerekiyor. Burada eskiden Elbistan'a ulaşan bir araç yolu mevcutmuş. Ancak doğa şartlarının ve Ceyhan suyunun etkisiyle yol bugün kimi yerde güçlükle geçit veren bir durumda. Yaklaşık
Buradan bakıldığında biraz yukarıda akan şelaleleri görmek mümkün şelale tam Savruk Mağarası'nın girişinin üzerinden
Mağaranın içinde buz gibi suyu olan bir kaynak mevcut, zemin sanki kayacakmış gibi bir izlenim veriyor ama aksine pütürlü yapısıyla yukarılara doğru, Savruğun içini keşfetmeye kolaylık sağlamak istercesine rahat hareket etmeye fırsat tanır nitelikte.
Savruk Mağarasını geride bırakıp aşağılara doğru yürüdüğümüzde kısa bir süre sonra Ceyhan nehriyle Menzelet baraj gölünün buluşma noktasına ulaşıyoruz. Tam karşımızda Beşen köyü. Manzaraya diyecek yok. Doğa burada gelenlere adeta bir göz ziyafeti sunuyor ve gezilmesi görülmesi gereken bir yer olduğuna olan inancımızı bir kez daha perçinliyor.
Bu doğa harikası bölgenin ılıca kasabamıza çok yakın olması münasebetiyle özellikle yaz döneminde iyi organizasyonlarla tanıtıp turizme kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Ilıcaya gelen binlerce insan tedavilerinden sonra kasabada dolaşmak ya da uyumaktan başka bir şey yapmıyor. Oysa gerek Ilıca Belediyemiz gerek o bölgenin muhtarlıkları haftanın belli günlerinde düzenleyecekleri turlarla, kaplıcadaki insanlara o bölgeyi tanıtıp, kısa yürüyüşler yaptırıp, mağara şelaleleri gezdirip, şelalelerin yakınında gözleme bazlama ikramı gibi basit ama turist çekecek faaliyetleri organize edilebilirler. Bu sayede yöre halkına da ek bir gelir kapısı açılmış olur.
Şu gerçeği unutmamalıyız ki; elimizdeki güzelliklerin kıymetini bilelim ve geç olmadan bir an önce bunlardan hem görsel hem de ekonomik açıdan faydalanalım. Bu kadar güzelliklerden bahsettikten sonra yetkililerimizi göreve davet ediyoruz...
07 Ekim 2013 Pazartesi 23:59
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
DİNMEYEN YALNIZLIĞIMIZ, DİNMEYEN ACIMIZDIR MARAŞ
Hazanı gözlüyorum şimdi suskun bir kentin düşlerinde…
KANLI BİR UMUDUN ADIDIR FİLİSTİN
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür...."
MARAŞ'IN YİTİK MİRASINA İHANET ETMEK...
Özlemlerimiz, hırslarımız, farklı görünebilme sevdalarımız var...
"KARIN YAĞDINI GÖRÜNCE..."
“Korkulukları olmayan bir köprüde" kaybettiklerimiz...
Bir garip hasret çöker akşamlara...
ÖFKE YILDIZLARIYDI SÖNME BİLMEYEN...
FARKLI İKLİMLERİN COĞRAFYASINI KURUYORUZ DÜŞLERİMİZDE…
HAYAT NEHRİNDE DÜŞE DALMAK…
Çığlıklarla tükenen zamanlardan geçiyoruz…
Yazmak…
İçinizde bir ağacın dalları kırıldı mı hiç?
Şehitler ayvadır, nardır… Bir geceden bir sabaha akan Ah-u revandır….
YORUM EKLE