25 Nisan 2024 Perşembe

MARAŞ'IN YİTİK MİRASINA İHANET ETMEK...

YAKUP İNCEGÜL

YAKUP İNCEGÜL

E-Posta : yakupincegul@hotmail.com

 Şehr-i Maraş ve kaybettiklerimiz demiştim… Şimdi bu şehrin sahipsizliği var ya işte onları anlatacağım sizlere bir bir.. Edebiyatı, sanatıyla bu ülkeye yön veren sanat adamlarının mümbit toprağı Maraş’ı anlatmak.. Bunca sanat adamını yetiştiren bir şehirde sanat ve edebiyat ortamının olmaması asıl sızımız.. Bu, sadece Maraş’la ilgili bir mesele değil  ama dışarıdan bu şehre bakan herkes, taşı toprağı şiir kokan bu şehrin şu anki duyarsızlığını seyrediyor. Çünkü sanat noktasında, bunca insanı taşıyan bu Maraş nehrinin durgun akışı, içleri burkacak cinsten. Oysa çağlayan olup coşması gerekmez miydi? İstanbul’dan sonra hiçbir şehir yoktur ki sokaklarında şiir koksun, edebiyat koksun… Ama her nedense nereye baksak Maraş’ın yetiştirdiği bu sanat güllerinin kokusu bir İstanbul’da, bir Bursa’da daha gür çıkıyor…  Herhangi bir şehir olmaması gereken bu şehrin öteki yüzü, kahrediyor insanı. Türk düşünce ve edebiyatında söz sahibi, öncü, ufuk açıcı adamlar yetiştiren bu şehrin, bugünkü durumunu anlatmaya çalıştığımızda, ister istemez sitemgar oluyoruz.. Çünkü o nadide güllerimizin  mirasına sahip çıkamıyoruz.
Maraşlı gençlere; Necip Fazıl, Nuri Pakdil, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Nuri Pakdil, Bahaeddin Karakoç deyince ne çağrıştırıyor acaba? Bu bizim için altından kalkmakta zorlanacağımız bir vebal değil mi? Otomobil markalarını, futbolcuları, pop-starları sayarken zeka harikası kesilen çocuklarımızın, bahsettiğimiz bu sanat müdavimlerinin adları söz konusu olduğunda, dut yemiş bülbüle dönen hallerinin bir hesabı olmalı değil mi? Bu hesabı kim ya da kimler verecek?

Bir şehrin bağrına işlenen en güzel nakışı, o şehre bir hediye olarak gönderilen önder kimlikler nakşetmiştir hep. Bir şehir, adeta onlarla kimlik kazanmış, ete kemiğe bürünmüştür. Onları şehrin ruh haritasından çıkardığınızda, elinizde, kimliğini ve kişiliğini yitirmiş bir şehrin şaşkın kadavrası kalır sadece.

Maraş’lı şairleri anlatmak için  ‘Şairler Parkı’ yapıp, hele hele de şiir okumaktan öte şiirle ve bu memleketin edebiyatıyla hiç mi hiç ilgisi olmayan Kenan Işık, İbrahim Sadri gibi şiir okuyucularını ön planda tutarak tamamen reklam kokan, popülist Şairler ve Yazarlar programı yapmakla hiç olmaz. Bu program için şehir dışından çağırılan onlarca şairimizin, şiir okuyanların gölgesinde kaldığı, dönerken yüzlerinde acı bir tebessüm ve kırgınlıkla döndükleri o muhteşem programı asla ve asla unutmadık! Şairler ve Yazarlar evi diye açılan bir mekanda gerçekten bu memleketin adını duyurmuş bir sanat adamımızı gençlerle buluşturamadık. Neyseki reklam kokmayan Valilik bünyesindeki Kıraathanemiz bir nebze olsun bu büyük edebiyat adamlarımızdan bazılarını küçük bir toplulukla buluşturdu da bir nebze olsun ferahladık. O da olmasa durumumuz gerçekten içler acısıydı. Türk Şiirine hizmet etmiş büyük sanat ve edebiyat adamlarımız varken niçin durup dururken Sayın Başbakana Türk Şiiri büyük Onur ödülünü verdik ki?  Sayın Başbakanımızın da bu durumdan rahatsız olduğunu ödülünü almak için gelmediğinden ve ödül verildiği andaki fotoğraf karelerindeki yüz hatlarından çözmemek kehanet olmasa gerek. Birileri bunu izah etmeli bence. Bu davranışı hala anlamlandıramadık. Sizce de o ödül Maraş’a hizmet etmiş, en önemlisi de bu  ülkenin edebiyat ve sanatına hizmet etmiş bir büyüğümüze verilse daha anlamlı, daha samimi olmaz mıydı? Sayın Başbakanımıza verilmesi gereken Türk Siyaseti büyük onur ödülü olması gerekmez miydi?

Bu şehir adına hasbelkader köşe başlarını tutmuş olanlar, insanımızın omuzları üstünde bir baş taşımasına tahammül etmediler mi yoksa etmek mi istemediler?. Başsızlığımız birilerinin nemalarını mı arttırdı?. Düşünmememiz, sorgulayıp kendilerini sorgulamamız için her gün yeni bir masalla mı uykuya daldırıldık?. Uyuyanların daha rahat rüya görebilmeleri için kuş tüyünden döşekler mi serildi altımıza?

Maraş, insan olmanın asaletini fark eden ve fark ettiren öncü sanat ve düşünce adamlarıyla özdeş hale gelmiş bir şehir bence. Ama her nedense bu şehrin bu yönünü görebilmiş bir siyasetçimiz çıkıp da bir edebiyat lisesinin, bir sosyal bilimler lisesinin açılması gerektiğinden bile bahsetmiyor. Eli kalem tutan gençlere yön verecek, imkan verecek bir kurumumuz yok maalesef...(Olanlar  da Popülizm yapmaktan öteye geçemiyor maalesef)

Evet tarihten aldığımız hızla, insan olmanın asaletine yakışır bir rüzgar estiremedik kısaca. Dolap beygirleri gibi kurak bir değirmen taşının etrafında dönüp durduk ve hala da dönmeye devam edeceğiz sanki…

Bütün bunları sıkıcı bir hikaye olsun diye söylemedim.. Önemli bir mirasın altını çizmek, Maraş’ın en önemli rezervini belirtmek içindi... Nuri Pakdil’in, Cahit Zarifoğlu’nun, Necip Fazıl’ın akrabası olduğunu söyleyenlerin, kan bağından öte hiçbir bilgi taşımayan yüzlerindeki yoksulluğu biraz olsun gösterebilmek içindi...

Maraş’ın kalbine dönüp bakması içindi.. Birilerinin çıkıp da Maraş’ın yitik mirasına sahip çıkma yürekliliğini gösterebilmeleri, edebiyatımızın bu öncüler şehrinde ocağın başında yeni Zarifoğlu’ların, Özdenören’lerin oturabilmeleri içindi.

Bunlar adına enstitüler açılmalıydı, sadece adları değil fikirleri de yaşatılmalıydı. Adlarını sokaklara, caddelere vermek yetmemeli, onları gençlere tanıtacak etkinlikler düzenlenmeliydi sık sık. Bunu sadece kendi kurumunu ya da kendi şahsını reklamize etmek için değil, bu memleketi ve bu memleketin yetiştirdiklerini sevdiği için samimiyetle yapmalıydık. Bunun için belediye ve sivil toplum örgütlerimiz en önemlisi de Kent Konseyi dediğimiz kurumlar samimiyetlerini ortaya koyup öncülük etmeliydi. İşte o zaman bu şehrin tıkanmış damarları açılabilirdi.. Yoksa ölüm yıl dönümlerinde anma toplantıları yapmak, vicdan borcunu ödemekten başka neye yarar değil mi? Evet her an büyük bir hızla günler geçip gidiyor. Gençliğimiz bu mirastan habersiz kayboluyor karanlıkta…

Maraş’ın kalbine dönmesi ve karanlıkta kaybolmaması dileğiyle…


13 Şubat 2013 Çarşamba 20:05
Yazdır

YORUM EKLE

Yorum Başlığı

Yorum

YORUMLAR

  • Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.

ÜLKE GÜNDEMİ & DÜNYA

DADAĞLI'DA SEL KÖPRÜYÜ YIKTI

Dün geceden itibaren etkili olan sağanak yağmur, ilimiz merkez Onikişubat ilçesine bağlı Dadağlı Mahallesi'nde

FUARA KATILACAK YAYINEVLERİ

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından 12 -21 Aralık 2014 tarihleri arasında düzenlencek olan 1. Kitap

SONER SARIKABADAYI 27 ARALIK'TA K.MARAŞ'TA

Türk Pop Müziği’nin son yıllardaki en popüler isimlerinden Soner Sarıkabadayı, Şanlıurfa ve

BAŞKAN MAHÇİÇEK'TEN REKTÖR DEVECİYE HAYIRLI OLSUN

  Onikişubat İlçe Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Rektör Prof. Dr. Durmuş Deveci’yi makamında ziyaret

KAFSAD'DAN BAŞKAN OKAY'A ZİYARET

Kahramanmaraş Fotoğraf Sanatçıları Derneği (KAFSAD) Başkanı Gürhan Turan ve Yönetim Kurulu üyeleri

BİR YILDA ASFALT VE PARKE TAMAMLANACAK

Sahaya inen ve 14 bölgede aralıksız devam eden kilit parke ve asfalt çalışmalarını ekibiyle birlikte yerinde

ÇOK OKUNANLAR

  • Haber bulunamadı

  • Haber bulunamadı

  • Haber bulunamadı

ADANA - HAVA DURUMU

ADANA