İçinizde bir ağacın dalları kırıldı mı hiç?
Bir ışık demeti bulmak için çıktık yollara… Kendimizi kayıpların yaşandığı yitik dünyalarda bulmak için… Baharı getirene, baharla gelene ve cemreyi dost bilenlere selam olsun… Yeniden ve yine kalplerimizin yeşerttiği iklimlere dönelim şimdi. Güzelliğimizle kaim olan bir serüvendir hayat dediğimiz. Yaşayamadıklarımızı yaşanır kılma sevdasıdır. Baharı taşımaktır kışa, kışı taşımaktır bahara. Acıyı ve ümidi benizlerimize vurmaktır.
Ey bahara muştu sunan çiçekler! Kalbi sökülmüş bir çağa tanıklık ediyoruz şimdi. Zaman ilerliyor, gece ağarıyor yeniden. Dalgaları kamçı yemiş denizler çağıldıyor ruhlarımıza. Uzun soluklu dostluklar, uzun sürecek aşkları çağırıyor rüzgar. Göğüs kafeslerimizden fırlayan çığlıklar sızlatıyor yüreğimizi. Söyleyin ey! İçinizde bir ağacın dalları kırıldı mı hiç? Gözlerinizle okşadınız mı geceyi hiç? Söyleyin ey yüreğimin gözyaşları! Söyleyin ey masum bakışlar taşıyan çocuklar! Gönlüm İbrahim’dir benim. İçinde hüzün taşımayan cümleler kurmadım hiç. İyi bakın çarmıha gerilmiş damarlarına bu kentin. İyi bakın ödünç alınmış zihinlerine bu ülkenin…
Haykır şimdi ey çocuk, ruhu maverayı arayan kırkikindileri… Umman getir yüreği çoraklaşmış ıssız sahralara… Muhacir bir yürek sun tüm insanlığa… Zindandaki Yusuf’a akan bir aşk getir saraylardan. Belki bir ağacı, bir kuşu ve bir dağı ancak o zaman anlarız.
Ey sesleri kırışmış, şakaklarına aşk düşmüş kalemler!
Söz olsun ki yenilsek de, kaçamak bakışlara kalsa da emeğimiz; içimizdeki bu rüzgar hiç dinmeyecek. Her yeni gün umudu ve aşkı taşıyacağız kalemlerimizde. Ey aşk söyle hele! Kafdağı’nda mısın hala?
Yine ve yeniden… Bıkmadan, yorulmadan ve aşkla…
18 Ağustos 2012 Cumartesi 02:35
YORUMLAR
- Bu habere henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
DİNMEYEN YALNIZLIĞIMIZ, DİNMEYEN ACIMIZDIR MARAŞ
Hazanı gözlüyorum şimdi suskun bir kentin düşlerinde…
KANLI BİR UMUDUN ADIDIR FİLİSTİN
SAVRUK ŞELALERİ SAVRULUP GİTMESİN NOLUR...
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür...."
MARAŞ'IN YİTİK MİRASINA İHANET ETMEK...
Özlemlerimiz, hırslarımız, farklı görünebilme sevdalarımız var...
"KARIN YAĞDINI GÖRÜNCE..."
“Korkulukları olmayan bir köprüde" kaybettiklerimiz...
Bir garip hasret çöker akşamlara...
ÖFKE YILDIZLARIYDI SÖNME BİLMEYEN...
FARKLI İKLİMLERİN COĞRAFYASINI KURUYORUZ DÜŞLERİMİZDE…
HAYAT NEHRİNDE DÜŞE DALMAK…
Çığlıklarla tükenen zamanlardan geçiyoruz…
Yazmak…
Şehitler ayvadır, nardır… Bir geceden bir sabaha akan Ah-u revandır….
YORUM EKLE